İbadetlerinizi araştırınız, her ibadet bilimsel sırlar ile doludur. Uzmanlık alanınız ne olursa olsun, her İslami ibadetten kendi alanınıza has bilimsel bilgiler çıkarabilirsiniz.
Enerji ve abdest
Bedenlerinizin enerji atığını iki unsur temizler; birisi su diğeri toprak. Su ve toprak hem fiziki kirleri temizler hem enerji boyutun kirlerini. Toprak ve su aynı işi görür, o yüzdende su olmadığı yerde dinimiz toprak ile teyemmüm etmemizi emreder.
“Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor.” (Maide Süresi; 6. Ayeti Kerimesi)
İlim ve abdest
Cildinizin yağ tabakası vücudunuzun enerji akımlarını insule eder, bu akımların cildinizin her hangi bir noktasından dışa sızmasına izin vermez, bu akımları kendileri için öngörülen çıkış noktalarına kanalize eder; başımız, ellerin içi ve ayakların altı. Enerji çıkış noktaları ile abdest alınan bölgelerin aynı yerler olması, sizce bir tesadüf mü?
Abdest alma neden bu kadar önemli?
Orta çağda abdest almak insanları bulaşıcı hastalıkları karşı korudu, günümüzün insanı ise çok farklı bir sorunla karşı, karşıya; günümüzün insanı elektromanyetik kirlilik ile boğuşur (elektrosmog) ve insani boyutta bunlara bir önlem alamaz. İşte burada abdest devreye girer, bizler önlem alamıyoruz ama Allahu Teala nasıl önlem almamız, kendimizi nasıl korumamız gerektiğini abdest ile bizlere gösterir. (1) 21.yüzyılda bizler hem lastik tabanlı ayakkabılar ile geziniriz hem topraktan uzak yaşarız. Lastik iletken bir madde değil, yani bedeninizin enerji atıkları ayak bileğine kadar ulaşır ama lastik tabandan dolayı oradan toprağa iletilemez, ayak bileğinde birikir. Siz günde 5 defa ayaklarınızı ayak bileğinden ayağınıza doğru su ile mesh ederek ayak bileğinde biriken enerji akımlarını vücudunuzdan uzaklaştırıyor, bu akımların bedende birikmesine ve bedene zarar vermesini engelliyorsunuz. Örneğin; ayak yorgunluğu, varis veya baldırlarınızda oluşan nice farklı sorunların oluşumunu abdest ile erteler veya tamamen ortadan kaldırabilirsiniz. (2) Günümüzün teknoloji çağında parmaklarınız bütün gününü ya dokunmatik bir cep telefonu ya da bir bilgisayara dokunarak geçirir. Çağımızda bedenlerinizi hazmedebileceğinden çok daha fazla yapay akımlara maruz bırakıyorsunuz. Bu yapay akımlar zaman dilimi içinde hücrelerinizi yıpratacak, eklem romatizması, cilt hastalıkları, bağışıklık veya alerjik hastalıkları gibi sıkıntıları ortaya çıkaracak. Siz günde 5 defa ellerinizi dirseklerinize kadar yıkayarak kendinizi bu yabani akımlara ve bunların sebep olabileceği hastalıklara karşı korumuş oluyorsunuz.
Çocuklarınızı tablet bilgisayarlardan ve dokunmatik telefonlardan uzak tutun
Beş yaşlarından itibaren çocuklarımızın dokunmatik cep telefonu veya tabletler ile oynamasına, zaman geçirmesine izin veriyoruz. Bununla çocuklarımızı zehirlediğimizi, organları ve eklemlerini yıpranıma uğrattığını, sağlıklı gelişimlerine mani olduğumuzu bilmeliyiz. Hekim olarak bizler 50-60 yaşında görmemiz gereken hastalıkları 20-30 yaşlarındaki gençlerde görmeye başlıyoruz ve günümüzün beş yaşındaki çocukları 15 yaşına geldiğinde, yani bir 10 yıl sonra hastalıkların yaşı 15lere inmiş olacak. Hasta bir millete sahibiz, hastanelerimiz tıklım, tıklım dolu. Eğer hükümet hastalıklara karşı bir savaş başlatmak istiyorsa, bunu daha fazla hekim ve yeni binalar ile değil bunu sorunların köküne inerek yapmalı. Örneğin; bir milyon tablet projesi gençliğimizin sağlığı açısından bir felaket. Örneğin; ulaştırma bakanlığı avrupanın en gelişmiş baz istasyonu ağına sahip olmanın mutluluğunu dile getirir, ama bu bürokratlar maalesef bunun insan sağlığı açısından ne kadar büyük bir felaket olduğunu bilmez.
Hocam benim abdest almaya ihtiyacım yok, ben zaten günde onlarca defa ellerimi yıkıyorum diyorsanız
Gün içinde onlarca defa ellerinizi yıkıyor olabilirsiniz, ölçüyü kaçırmadığınız müddet, cildinizin doğal yapısını fazla hırpalamadığınız müddet bu sizi fiziki kirliliklerden korur ama enerji kirliliğinden değil. Neden? Elektronik cihazların suni akımları elleriniz ile temasa girdiği an bu akımlar elde kalmaz, bedeninizin enerji otoyollarına girip (akupunktur meridyenleri) gövdenize doğru ilerler. Dirseklere kadar yıkamanın önemi burada devreye girer; eklemlerde enerji kontrol merkezleri bulunur, bu yapay akımlar bu noktalara ulaştığında bir müddet bu eklem noktalarında depolanır. Not: o noktalara bastığınızda acı hissedersiniz! Siz günde beş defa dirseklerinizden ellerinize doğru kollarınızı su ile mesh ederek ellerinizden dirseklere doğru ilerleyen, dirsek bölgelerin depolarına ulaşan bu yapay birikimleri bedeninizden uzaklaştırıyor, bu akımların o noktalardan organlarınıza doğru ilerlemesini engellemiş oluyorsunuz.
Dininizle gurur duyun
Binlerce yıl önce indirilen bir emir, abdest alma emri her yüzyıl için geçerli, her yüzyılın hastalıklarına karşı sizi korumakta. Abdest 500 yıl önce fiziki pisliklere karşı bizleri korudu, günümüzde ise elektromanyetik pisliğe karşı bizleri korur. Bu incelikleri, bu ayrıntıları başka hiç bir dinde bulmazsınız, o yüzden dininizle gurur duyun. Müslüman olma ayrıcalığın tadını çıkarın ve günde beş defa abdest alarak kendinizi elektromanyetik atıklardan arındırın.
0 yorum:
Yorum Gönder